5 Aralık 2014 Cuma

Çocukluğum: Bir garip hikayem

Paylaştıkça Çoğalır
Merhabalar, uzun zamandır yazmadım, farkındayım. İnsan içinden gelmeyince yazmamalı kanaatinde olduğum için kafama esmeden yazmıyorum. Neyse bu yazıda ne anlatmak istiyorum diye sorarsanız hayatımın önemli bir dönemi olan çocukluğumdan esintiler aktaracağım. Oo çok iddialı bir cümle oldu. Klasik bir muhabbet olacak aslında. Çok umrunuzda değil farkındayım :) Olsun ben niyet ettim artık. Nerden aklıma geldi sorusunu duyar gibiyim. Geçen gün TV'de Seksenler dizisine gözüm takıldı. O sıcak mahalle havasını görünce kafam çocukluğuma gidiverdi birden. Gerçi ben 80 kuşağı değilim ama olsun bende kendimce çocukluğuma gittim. Bizde 90'lar çocuğuyuz bugüne bugün nedir yani.

Not: Haber galerilerindeki "90 kuşağında çocuk olmak" itemlerini kullanacağım ama kendimce yorumlayacağım tabi ki.

Evet başlayalım o zaman, ben çocukkene :) klasiklerimin en başında tabi ki Pokemon çizgi filmi var. Her bölümünü soluksuz izlediğim resmen duygu seline kapıldığım en muhteşem yapımlardan biri. Favori pokemonum Squirtle ve takımıydı. Hepsi ayrı güzeldi. Japon mühendislerin en yararlı yapımıdır, şahsen Toyota'dan daha önemli benim için :)


Yine en önemli yapımlardan Tsubasa. Muz ortaları mı desem, orta sahadan rövaşata gole mü desem, iki saatte penaltı noktasından kaleye giden ama o arada da yedek kulübesi ve bir kaç arkadaşıyla göz göze gelen futbolcu mu desem neler neler. Bunun playstation oyununda ölüm vuruşu vardı. Hagi'nin 90'daki golü gibi beklerdik, insan gerçekten hayret ediyor.   



Neresinden başlasam hakikaten en zevkli çizgi filmlerdi. Favori karakterim Ninja Turtles'ta Rafael,  Power Rangers'ta Yeşil olan karakterdi. Hey gidi günler, üşüyoruz Splinter Reis :(


Bu kadar çizgi film yeter daha sayamadığım bir çok yapım var tabi. Red Kit, Scooby Doo vs. ama benim için en önemlileri bunlardı. Gelelim dizilere yine bir sürü yapım sayılabilir. Ama iki tanesinden bahsedeceğim. 
İlki tabi ki Süper Baba. Sen ne güzel adamdın be Fikret(Fiko) Abi. Çengelköy'ü ta o zamanlar sevdirdi bana. Tabi o zamanlar Üsküdar neredir bilmiyoruz. Bütün dünyamız Fatih bizim o zamanlar. Demek ki kafamda pozitif bir Üsküdar algısı bırakmasına vesile oldu. Şu an ki dizilere bakınca iyi ki izlemişim seni diyor insan. Sanki zamanın ruhu dizilere mi yansıyor ne! 
İkincisi elbette Kaygısızlar. Kültigin karakterini literatüre kazandıran Şoray abimize de selam olsun. Onun da aslında çocukluğumda etkisi çoktur. Bir çok yapımın yıldızıydı kendisi. O zamanlar Leyla ile Mecnun yok tabi. Absürd dizi diyince akla ilk Kaygısızlar gelirdi. 



Yeri gelmişken Hugo ve Tolga Abi'den de bahsedelim. 3'e bas 5'e bas, bassana be kardeşim diye diye biterdi program. Hep aramak istedim ama kısmet işte. Birde benim sorunlu ruh halim midir nedir aklımda her zaman şu soru olurdu: "Ya acaba onlar mı arıyor biz mi arıyoruz, telefon faturasını kim ödüyor?"



Yabancı dizilerde ise iki unutulmazım var. Birincisi Alf. Çok güzel bir yapımdı, güldüğümü çokca hatırlarım. Birde her pazar sabahı Kanal D'de yayınlanan Bizim Ev dizisi vardı. Hani ikiz küçük kızlar vardı dayıları falan vardı, bildin mi? Hani böyle şey, google.com'a yazın bulurusunuz :D



E tabi Muppet Show'u es geçmeyelim. Edi ile Büdü, kurbağa kermit, birde tabi ki Manha Manha karakterleri unutulmazlar arasında yerini aldı benim için. Manha Manha demişken şarkıyı da dinleyelim madem :)


Geldik oyunlara. Bu kısım şu anki çocukların en büyük kaybıdır herhalde. Ekranlara hapsolmuş, kreşlere hapsolmuş, sitelere hapsolmuş enerjik ve yaratıcı çocuklar. Hepsi köreliyor, daha sağlıklı düşünen, iyi bir nesil yetişmesi biraz hayal gibi. Oyun diyince akıllarına telefonlar, tabletler geliyorsa,  çocuk olmak ne demek farkına bile varmadan büyüyorlar demektir. Evde bulduğumuz her şeyi ama herşeyi oyun malzemesi yapabilirdik. Bu hayal gücümüzün sınırlarını zorlamamızı sağlıyordu. Bence en büyük faydası da bu oldu.

Misket en çok oynadığım oyunlardan biri oldu. Çeşit çeşit, renk renk misketlerim vardı. Dombik misketleri özellikle çok severdim. Porselen misket serim son derece özeldi. Özene bezene biriktirirdim onları. Ahh ahh. Ve tasolar. Keptikçe oynar, oynadıkça daha fazla oynayasımız gelirdi. Kepmek fiilini bilmeyen yoktur herhalde. Eğer varsa "Yook artık" diyesim geldi. Tasolar o kadar değerliydi ki, ilk gaspımı pokemon tasolarımla olmuştum. İkinci gaspımı da tasolardan oldum. Pikaçu'lardan birini çalmışlardı. Ne saçma bi çocukluk geçirdim şu an yazdıkça farkediyorum. Son olarak sıralarda parmaklarım morarana kadar oynadığımız para maçları. İlerleyen yıllarda basketbol versiyonları bile çıkmıştı.

Ve tabi bunlar dışında sokaklarda oynadığımız binbir türlü oyunlar. Futbol başta olmak üzere, uzun eşek, yakar top, 9 taş gibi gibi her çeşit oyunu oynadık herhalde. Manyak kale ve Japon kale en zevkli olanlardı. Bölgeye göre ismi değişebilir, o ne saçma isim demeyin şimdi. Unuttuğum nice oyunlar var tabi. Hepsini yazmayalım şimdi.






Peki hiç mi teknolojik oyuncaklarımız olmadı. Oldu tabi ki. Atari ve Gameboy. 9999999 in 1 kasetlerle ne oyunlar oynardık. Mario, Olympic, Tank, Goal3, Fifa98 en güzel oyunlar listemdir. Saatlerce Tv başında otururduk, annem hadi artık yeter diye başıma dikilirdi. Kalkmayınca terlikler havada uçuşurdu tabi. Kaset bozulunca üfleye üfleye çalıştırmaya çalıştırırdık. Ne ciğer bizde de :) Gameboy apayrı bir dünya tabi. Tetris oynamaktan bir hal olurduk. 




Okuldan da bahsedelim biraz, mesela birkaç okul itemi paylaşayım :) Capri-sun gayrı-resmi okul içeceğimiz diyebiliriz. Sonra zengin çocuk itemi Monami pastel boyaları, benim gibi fakirin boyaları da Nova Color boyalardı. Ne dram ama :(


Birde ezik kutu kolayla maç yapma olayı var ki. Değme futbol toplarına değişmem. Ne hırs, ne azim. Ölümüne giriyorduk. 



Şahsen bizim eve PC çok geç girdi. O yüzden değişik oyun aktivitelerimiz oluyordu. Mesela çim adam. Şu aralar göremiyorum. Onun bile kimyasalı çıkmış. Ayıptır yahu(Şu aralar gıda terörünü araştırıyorum ilerde yazarım). Bununla ilgili en önemli anımda kiracısı olduğumuz dükkan sahibimizin evinde bulunan çim adamı yoğura yoğura patlatmıştım. İçinden un gibi beyaz bir toz çıkmıştı. Ondan sonra dükkandan çıktık zaten :(


Daha unuttuğum neler neler vardır eminim ama hepsini bir yazıya sığdırmakta mümkün değil tabi. Son olarak 90'lardan bir kaç şarkı ve o dönemleri anlatan karikatürlerle bitirelim. 

Eurovision Şarkımız:
Şebnem Paker - Dinle

En sevdiğim gruplardan: 
Yeni Türkü - Telli Turnam 

En kral gruptur :D
Grup Vitamin - İsmail (Ata Demirer içerir)

Bence konunun özeti budur. Harika bir karikatür :D 

Soba üstündeki kestaneleri, pazar banyolarını, Bizimkileri, sobanın dibinde uyumayı evde garip oyunlar türetmeyi özledim be usta :(

İçimi döktüm bu yazıda. Birkaç şeyi yazmadım. Mesela bir defterim olduğunu bu deftere futboldan coğrafyaya kadar birçok oyun geliştirip yazdığımı anlatmadım. Çünkü defterim kayıp. :/ Bu yazı da burada biter. Kendinize iyi bakın, çevrenizdeki çocuklara pc dışında oyun oynama isteği aşılayın mutlaka :) 

Hadi baş baş..






12 yorum:

  1. Reserved uzunmuş yarın okuyayım :D

    YanıtlaSil
  2. Valla üşenmedim okudum :D Eline sağlık karşim herşey mikemmel :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah kardeşim :) Güncelledim şimdi kodlarda hata olmuş çim adam kısmını oku :D

      Sil
  3. Tabi kii ben de okudum cok güzel yazmissin gökhan ya eskiye özlem duydum bir an :D
    Ben de en cok ay savascisini ve ninja kaplumbagalari seviyordum. Ninja kaplumbagalar yüzünden bilinc altima pizza yerlesmis olabilir... Bir cizgi film daha vardi adini hatirlamiyorum ama biyolojiyle ilgiliydi. İnsan vücudunun icinde gezen kücük adamlar filan vardi. Onu seviyordum bir de :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) Dediğim gibi bir çok şey var unuttuğum. Hepsinden kaç yazı çıkar. Senin dediğini hatırladım :) Bende çok severdim onu. Linki de burda: http://www.youtube.com/watch?v=pvqjIbgUWnU

      Tarih, coğrafya falan da işliyorlardı. Ne izlerdim onu ben yahu :D

      Sil
  4. Çim adam ile ilgili anın :(
    Grup vitamin - İsmail şarkısı :(
    Eğlenceli olduğu kadar hüzünlü bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  5. Ya söylemeyi unuttum biz tel takanlara telli turna şarkısıyla dalga geçiyorduk...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz ve lakap takmalarınız. Mert miydi neydi neyse :/

      Sil
  6. Puhahahahah olm unutsana lan onu :D

    YanıtlaSil
  7. Çim adam macerası manidar :D ama çok eğlenceli bi hayatın var karşim :D

    YanıtlaSil

Designed By Templateism | © 2014 Tüm haklarım Allah'a aittir.